Yüz (alın-yüz-boyun) cildinde oluşan fazlalığın ve kırışıklığın giderildiği, derialtı yumuşak doku gevşekliğinin düzeltildiği işleme yüz germe ameliyatı denir. Sadece, yüz derisinin gerildiği ameliyatlar, artık yüz germe ameliyatı olarak kabul edilmemektedir.
Orta yüz bölgesi, yüz germe cerrahisi tarihi içinde, en son keşfedilen ve değeri anlaşılan yüz bölgesidir. Son yıllarda, anatomisi ve yüz gençleştirme cerrahisindeki önemi ve etkisi ortaya konmuştur.
Dolgun bir elmacık kemiği(zigoma) bölgesi, gençlik, güzellik ve tazelik ifade eder. Genç insanların yüzüne baktığınızda, dolgun elmacık kemikleri, tabii aşırıya kaçmamak kaydıyla, o kişiye dikkat çekici bir güzellik verirler. Bebeklerin bile yüzündeki güzelliği veren bu dolgun yanaklardır.
İlerleyen yaşla birlikte, bu yağı yerinde tutan bağlar zayıflar. Bu yağın aşağı kaymasıyla elmacık kemiği üzerindeki dolgunluk kaybolmaya, kemiğin sınırları gözükmeye başlar ve sarkan kısımlar da burun kenarlarında birikir. Bu yaşlanma belirtisi, klasik yüz germe ameliyatının yıllarca düzeltemediği bir sorun idi. Bu sorunu da çözen yüz germe ameliyatları, çift tabaka derin plan ameliyatlardır.
Eğer hasta, yüz germe yapılacak kadar ileri yaşta değil ve yüz derisinde sarkma yok ise, bu durumda sadece, tarif ettiğimiz bölgeye yönelik bir ameliyat yapılır. Bu işleme orta yüz germe ameliyatları denir.
Bu Ameliyat Nasıl Yapılır?
Orta yüz bölgesini germek için yapılan ameliyatlar, 2 tiptir:
– Yüzeysel plan orta yüz germe ameliyatı,
– Derin plan orta yüz germe ameliyatı
Yüzeyel plan orta yüz germe ameliyatı, alt göz kapağı kirpik hizasından ( aynı zamanda alt göz kapağı estetik ameliyatı kesisi ) yapılan cilt kesisi ile gerçekleştirilir. Bu bölgeden aşağıya doğru ilerlenir ve yanak yağı, kemiğe bağlandığı noktalardan serbestlenir, eski yerine yükseltilerek bu bölgeye dikilir.
Derin plan orta yüz germe ameliyatı, endoskopik yüz germe ameliyatı olarak da bilinir. Ağız içinden ve şakak bölgesindeki saç içinden yapılan iki adet kesi ile gerçekleştirilir. Bu yöntemle, elmacık kemiği üzerindeki tüm yumuşak dokular ( kas, yağ ) sıyrılır, yukarıya doğru çekilir ve şakak bölgesindeki çiğneme kasının üzerine dikilir.
Bu yöntemlerden Hangisi Seçilmelidir?
Dünyada pek çok cerrah, hemen her hastaya, derin plan endoskopik yöntemi uygulamaktadır..Ancak hastaların çoguna , iki tür ameliyatında uygulanması gerekmektedir. Bu bu ameliyat adaylarının yaklaşık %80’ nini oluşturan büyük çoğunluğu için, yüzeyel teknik yeterli olmaktadır, alt göz kapaklarında torbalanma şikayeti olan hastalarda da tercih edilen yöntem yüzeyel plan yöntem olmaktadır.
Orta yüz bölgesinde ciddi çöküklük olan % 20’ lik kesim için ise derin plan endoskopik derin plan endoskopik yöntem daha uygun olmaktadır.
Bu sorunun cevabı, cerrahınız ile birlikte size en uygun yöntemi belirlemenizdir.
Ameliyatın Komplikasyonları Nelerdir ?
Kanama ve enfeksiyon oluşma riski bu bölge için yok denecek kadar azdır. Ağız içinden yapılan kesi sonrası enfeksiyon riski artmaktadır Ancak pratikte nadir rastlanır.
Asimetri, yine çok nadir de olsa oluşabilecek bir sorundur. Dokuları asmak için kullanılan dikişlerde gevşeme, açılma olursa karşımıza çıkar
Alt göz kapağında çekilme, oluşabilecek sorunlardan bir tanesidir. Kirpiklerin altından kesilerek yapılan ameliyatlardan sonra görülme ihtimali vardır.
Ameliyat sahasından geçen sinirlerde olabilecek hasara bağlı olarak, his kaybı ve geçici kas fonksiyon kayıpları görülebilir.
Saç içinden yapılan kesilerde, geçici saç dökülmesi olabilir. Dökülen saçlar yeniden çıkacaktır.
Özellikle derin plan tekniğinden sonra, ameliyat sahasında uzun süren aşırı ödem ( şişlik ) görülebilir.
Sık Sorulan Sorular
Bu ameliyatlar hangi yaş grubu hastalara uygulanır ?
Total yüz germe ameliyatlarının aksine, orta yüz germe ameliyatları yirmili, otuzlu yaş grubundaki hastalara hitap eder. Bu yaş grubunda, yüz derisi gevşekliği ile ilgili sorun bulunmaz. Ancak deri altı yağ dokusu ( özellikle de, yanak yağı ) düşüklüğü belirmeye başlar.Düzeltilmesi için en ideal yöntem de orta yüz bölgesindeki yumuşak dokuların yukarıya çekilmesi olmaktadır.
Ameliyatsız iplerle kaldırma işlemleri, yüz germe ameliyatların yerini tutar mı ?
Son yıllarda, çeşitli özelliklerde üretilmiş ipler vasıtasıyla yüzün belli bölgelerine germe işlemleri yaygınlık kazanmaktadır. Özellikle ipler ile yapılan yüz germe ya da yüz askılama işlemleri, hiçbir koşulda, aynı amaç için yapılan ameliyatlar ile karşılaştırılabilecek sonuçlar ortaya koyamazlar.
Genelde klinik şartlarında yapılan bu işlemlere, basit olması nedeniyle, talep yüksek olmaktadır. İpler ile askılanmaya çalışılan dokular cilt ve hemen altındaki yağ dokularıdır.
Bu dokular, kendilerini tespit eden yapılardan ayrılmadıkları için, iplerin çekme etkisi hem yetersiz hem de çok kısa vadeli olmaktadır. Bununla birlikte, sanılanın aksine, ciddi şikayet kaynağı da olmaktadırlar.
Kimi zaman, ele gelmekte, uzun süreli ağrı oluşturmakta, kapanmayan yara oluşturmakta, sinir hasarına sebep olmaktadırlar. Asimetri oluşturma riski ameliyatlara göre çok daha fazladır. Ameliyat olmak istemeyen hastalara, alternatif olarak sunulabilirse de sonuçları açısından yüz güldürücü işlemler değillerdir.