Yüz (alın-yüz-boyun) derisinde oluşan fazlalığın ve kırışıklıklaın giderildiği, deri altı yumuşak doku gevşekliğinin düzeltildiği işleme yüz germe ameliyatı denir..
Yüzde, ilerleyen yaşla birlikte temel olarak 3 değişiklik ortaya çıkmaktadır:
1- Yüz derisi incelir, kırışır ve gevşer
2- Deri altı yumuşak dokular sarkar
3- Yüzün yağ dokusu ve yüz kemikleri hacim kaybeder (yüz boşalı ).
İdeal bir yüz germe ameliyatının başarılı olması için, bu üç duruma da müdahale etmek gereklidir.
Yani, deri fazlası kesip çıkarılmalıdır, sarkmış yumuşak dokular yerlerine iade edilmelidir ve boşalmış kısımlar yağ-doku enjeksiyonu ile doldurulmalıdır.
İdeal ameliyat yöntemi, derin iki tabaka germe yöntemidir. Yüz derisi ile yüz kasları arasında, SMAS-platisma olarak isimlendirilen yağdan zengin, sert bir tabaka mevcuttur. Yüzde, temel olarak sarkık görüntüyü oluşturan, bu SMAS tabakasıdır. Bu nedenle, SMAS dokusuna müdahale etmeyen yüz germe yöntemleri doğal ve kalıcı bir etki oluşturamazlar.
Derin iki tabaka yönteminde, yüz-boyun derisi ve SMAS-platisma tabakası ayrı ayrı sıyrılıp, farklı yönlere doğru gerilerek eski yerlerine iade edilir. Böylece, en ideal gençleştirme sağlamış olunur. Çoğu hastada, üst ve alt göz kapaklarına da müdahale etmek gereklidir.
Bu yöntemin avantajları:
Sarkmış dokular en ideal yerlerine çekilmiş olur,
eski, klasik yöntemlerde sağlanmayan, göz altı- elmacık kemikleri üzerindeki dolgunluğun yeniden tesisi mümkün olmaktadır.
Gerginlik, cilt yerine SMAS tabakasına yüklenir. Bu sayede, ameliyat sonrası, insanların garibine giden gergin yüz ifadesi ortaya çıkmaz. Ciltte aşırı gerginlik olmadığı için, kesi izleri çok daha iyi iyileşir. Ameliyattan 15-20 gün sonra hastayı tanıyan insanlar bile bu ameliyatın yapıldığını anlamakta zorlanırlar.
Klasik yöntemde, ameliyatta elde edilen gerginlik ciltde yüklendiği için, ameliyattan kısa bir süre sonra eski sorunlar yeniden baş gösterir. Ancak tarif ettiğimiz yöntemle, 10-15 yıl sorunsuz bir ameliyat sonrası dönem yaşanır..
Ameliyat izleri nerededir?
Yüz germe için yapılan cilt kesisi, şakak bölgesinde saç içinden başlar, kulak önünden aşağıya inip, kulak arkasına dönüp ensede son bulur. Bu kesi, yüz ve kısmen boyun germek için yeterli olmakla birlikte, saçlı deride ve çene altında kesi yapmak çoğu zaman gerekli olmaktadır. Buralardan, alın germe ve boyun germe işleminin büyük bir kısmı gerçekleştirilir.
Saçlı deri içindeki ve çene altındaki kesi izleri direkt olarak görülmezler. Kulak arkasındaki kesi de kulak kepçesi tarafından gizlenir. Tek sorun kulak önündeki izdir. Bu da kulak önü kıvrımlarına oturtulduğu taktirde kolayca gizlenebilir. İzler ameliyat sonrası erken dönemde kızarık iken belli olurlar. Birkaç ay sonra izler solmaya başlayarak belli belirsiz hale gelir.
Ameliyat için en uygun yaş nedir?
Yüz yapısına bağlı olarak, bu ameliyat sıklıkla 50-60 yaşlar civarında yapılmaktadır. Ancak, açık tenli, son zamanlarda ciddi kilo değişikliği yaşamış bayan ve erkeklerde, daha erken yaşlarda da total yüz germe yapılabilir.
Bu yaşlar, yüz cildi ve altındaki yağlı dokulardaki sarkmanın iyice belirginleştiği yaşlardır. Ama yüz yaşlanması ile ilgili belirtiler, genelde 40’ lı yaşlarda başlar ama hastalar çoğunlukla, bu görüntünün iyice oturmasını beklerler.
Son yıllarda, dünyada plastik cerrahlar çoğu, tam yüz germe ameliyatı yapma yaşını daha erken yıllara çekme çabası görülmektedir. Bunun nedeni, hastanın yüzünde yaşlılık belirtileri görülmeye başlandığında ( 40 yaş civarı ) bu ameliyatları yapalım ki, ameliyatın etkisi çok daha uzun sürsün demektedirler. Bu anlayışı savunan cerrahlara göre hasta ne kadar genç olursa dokuları da o oranda esnek ve gergin olacağından, ameliyatta maruz bırakılan gerginliği çok daha uzun yıllar koruyabilecektir. Böylece, çok daha uzun süre etkisi devam edecektir.
Hazırlık dönemi nasıl yapılır?
Diğer estetik ameliyatlarda olduğu gibi, yüz germe adayı kişinin ciddi bir sağlık sorunu olmamalıdır. Genelde bu yaş grubunda, yüksek tansiyon, sigara kullanımı ameliyat açısından sıkıntı yaratmaktadır. Aşırı sigara içimi, kesi yerlerinde kapanmayan yaralara sebep olurken, yüksek tansiyon, ameliyat sonrası dönemde, yüz derisi altına kanama sebebi olmaktadır. İlaçlar ile tansiyonun normal düzeylerde tutulması zorunlu olmaktadır. Aspirin, E vitamini gibi kanı sulandıran, doğum kontrol hapları gibi kanı pıhtılaştıran ilaç kullanımına ara verilmeli, içeriği bilinmeyen bitkisel kaynaklı takviye besin alımı durdurulmalıdır. Reçeteli ilaç kullananlar, doktorları ile temasa geçmelidir.
Nerde ameliyat yapılmalıdır ?
Yüz germe ameliyatları, tam teşekküllü bir hastanede yapılmalıdır. Genel anestezi en uygun seçenek olsa da, sedasyon altında lokal anestezi ile de yapılabilir. Ameliyatlar, yapılacak ek işlemlere bağlı olarak 4-7 saat sürmektedir. Ameliyat sonrası, 1-2 gün, hastanede kalınması uygun olmaktadır. Özellikle, yüksek tansiyon hastaları, tansiyonları kontrol altına alınana kadar hastanede kalmalıdır. Cilt flepleri altına konulan drenler, taburculuk öncesi alınır. Yüze ancak ilk gece o da hafif bir sargı uygulanır. Bu kadar yaygın ameliyat alanına rağmen, total yüz germe ameliyatında ağrı olmaz. Tüm yüzde oluşan genel şişlik, ikinci hafta sonunda çok ciddi boyutta azalır, tamamen normale dönmesi 2-3 ay zaman alır.Kesik yerleri ilk günler kızarık iken, cilt yapısına göre birkaç ay içerisinde giderek solar ve totale yakın kaybolur.
Ameliyat sonrası sorunlar ve komplikasyonlar?
Yüz germeyi takiben enfeksiyon, nadir görülür. Günlük pansumanlar takibi ile tedavisi yapılır.
Kanama, %2-4 oranında görülebilir. Tedavisinde, ameliyathanede kanamanın yeri tespit edilip, durdurulur.
Yüz germe ameliyatının, en ciddi komplikasyonu, yüz kaslarını uyaran sinirlerde oluşan hasara bağlı ortaya çıkan yüz felci hadisesidir. Bu durum, yaygın, sınırlı, kalıcı veya geçici olabilir.
Geçici, belli bir bölgeye sınırlı, kas güçsüzlüğü nadiren olmasa da görülür ve ameliyat sonrası birkaç haftada ortadan kalkar. 2-3 aya kadar uzayan durumlar da olabilir. Hastaya ayrıntılı durumun anlatılıp, destek olunması gereklidir.
Kalıcı yüz felci ( yüzün belli bir bölgesinde veya yaygın ), çok nadiren görülmekle birlikte, yüz germe ameliyatının en ciddi komplikasyonudur. Tecrübeli cerrahların karşılaştığı bir durum değildir.
Bunun dışında, saç çizgisinin yer değiştirmesi, kesi etrafındaki saçların dökülmesi, genişlemiş yara izleri, kulak memesinin aşağıya doğru çekilmesi, boyundaki bantların düzeltilememesi, gergin ve basılmış bir yüz ifadesi, sıklıkla rastlanan ameliyat sonrası olmaktan ziyade, uygun olmayan cerrahi teknik sonucu ortaya çıkan istenmeyen ameliyat sonuçlarıdır. Bunlar, hastaya rahatsızlık verse de, düzeltilmesi yeni bir ameliyat gerektirdiğinden, uzun süre hasta bu durumu kabullenir.
Yüz germe ameliyatı, kişinin yüzünü farklılaştırmak için değil, gençleştirmek için yapılır. temel amaç son 10-15 yılda oluşmuş değişimleri geriye döndürmektir.
Daha sonraki yıllarda, bu ameliyatı yeniden olabilir miyim?
İlk yapılan ameliyatın etki süresine bağlı olarak, ikinci hatta üçüncü yüz germe ameliyatları yapılabilmektedir. Ancak, çoğu zaman yağ enjeksiyonları ile yüze dolgu takviyesi yapmak hasta için yeterli olmaktadır.